+(90)5382762199
·
info@emreozturk.av.tr
·
Pzt - Cum 09:00-18:00
Avukata Sor

BELGEDE SAHTECİLİK SUÇU

RESMİ BELGEDE SAHTECİLİK SUÇU

Resmi Belgede Sahtecilik Suçu Türk Ceza Kanunu 204. Maddede “(1) Bir resmi belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir resmi belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren veya sahte resmi belgeyi kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu resmi bir belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren, gerçeğe aykırı olarak belge düzenleyen veya sahte resmi belgeyi kullanan kamu görevlisi üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(3) Resmi belgenin, kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli olan belge niteliğinde olması halinde, verilecek ceza yarısı oranında artırılır.” şeklinde düzenlenmiştir.

Resmi belgede sahtecilik suçlarının işlenebilmesi için; sahte olarak düzenlenmesi, gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi, başkalarını aldatacak şekilde değiştirilmesi, kullanılması gereken bir belgenin bulunması zorunludur.

Belgenin iğfal kabiliyeti(aldatıcılık özelliği) yoksa sahtecilik suçu oluşmaz. Belgede sahteciliğin belli oranda ağır, yoğun ve ustalıkla yapılmış olması, mağdurun denetleme olanağını ortadan kaldırması, belgenin bir niteliğidir.

Yargıtay’a göre sahtecilik suçunun konusu olan belgenin iğfal kabiliyeti bulunmadığında, belgenin niteliğine ve faile bağlı olarak dolandırıcılık, görevi kötüye kullanma gibi farklı suçların işlenebilmesi mümkündür.

YARGITAY 11. CEZA DAİRESİ 03.10.2007gün ve 3349/6186 sayılı kararında “Kardeşinin nüfus cüzdanı fotokopisiyle başvurup, onun adıyla sözleşme imzalayarak aldığı cep telefonu hattını kullanarak yaptığı görüşme ücretlerini ödememe eyleminin bütün halinde dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmelidir.”

Belgenin iğfal kabiliyetinin olup olmadığı hususunda mahkemece yeterli inceleme yaptırılmalıdır.

YARGITAY CEZA GENEL KURULU 09.06.2015 gün ve 460/198 sayılı kararında “Sahteliğin aldatma yeteneğinin olup olmadığının mahkemece değerlendirilmesi amacıyla adli emanette bulunan çek aslının getirtilip duruşmada incelenmesi, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, aldatma yeteneği bulunup bulunmadığının öncelikle mahkemece değerlendirilmesi, duraksama halinde bu yönde uzman bilirkişiden rapor alınması, aldatma yeteneği ile ilgili değerlendirmenin karara yansıtılması gerekirken, eksik araştırma ile sanık hakkında sahtecilik suçundan mahkumiyet hükmü kurulması kanuna aykırıdır.” şeklinde karar vermiştir.

YARGITAY CEZA GENEL KURULU 14.10.2003 gün ve 232/250 sayılı kararında “suça konu belgenin fotokopi olması durumunda hukuki sonuç doğurmaya elverişli nitelikte olmadığı, aslı bulunamayan evrakların aldatma kabiliyetlerinin bulunup bulunmadığının da tespit edilemediği, fiili iğfalin aldatma niteliğini göstermeyeceği cihetle; somut olayda suça konu sahte hale getirilmiş belgenin ele geçmediği, aldatma niteliğinin tespit edilemeyeceği gözetilmeden, unsurları oluşmayan suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi hukuka aykırıdır.”

 Resmi belgede sahtecilik suçu şikâyete tabi suçlardan değildir. Dolayısı ile suçun işlendiği hususu adli makamlara intikal etmesi ile birlikte yetkili makamlar tarafından soruşturma ve kovuşturması re’sen yapılacak herhangi bir şikâyetin varlığı aranmamaktır.

Resmi belgede sahtecilik suçunda görevli mahkeme kural olarak Asliye Ceza Mahkemesidir. Ancak resmi belgede sahtecilik suçunun kamu görevlisi tarafından işlenmesi halinde görevli mahkeme Ağır Ceza Mahkemesi olacaktır.

Related Posts

Leave a Reply

Sohbet
Nasıl Yardımcı Olabiliriz?
Merhaba EMRE ÖZTÜRK Avukatlık Arabuluculuk Bürosuna Hoş Geldiniz Sizlere Nasıl Yardımcı Olabiliriz?